Mekan denildiğinde herkesin aklında, kendi bilinç altında bugüne kadar edindiği deneyimler, yaşamını sürdürdüğü yerler, gördükleri, sevdikleri, psikolojisi hepsi birleşir ve bir fotoğraf sunar ..
Aslında o sizsinizdir..
Kimisi sade bembeyaz bir mekanda, kimi rengarenk, kimi aydınlık, kimi loş bir mekanda yaşamaktan huzur duyar..
Aslında, zaman akıp giderken, o günün şartları, yaşam biçimi, gelenek görenekler mekan tarzlarını ve akımlarını oluşturmuştur.
Doğadan ,dağlardaki yaşamdan, daha entellektüel yaşam stiline kadar tarih boyunca değişmiş ve bugüne kadar gelmiştir bu stiller..
Günümüzde sıcak hygge mekanlarla birlikte, daha soğuk endüstriyel mekanlar arasında serpiştirilmiş bir çok tarz vardır..
Hatta günümüzde bu iş daha da rahat bir hal almıştır..
Çağ empati yapma ve karşındakini anlayabilme çağıdır..
Toplumun bir kısmı bu akımları takip ederken ,bir kısmı bildiklerinden vazgeçmemiştir.
Bense, çalışma hayatım boyunca, özgürlüğünden çok fazla ödün vermeden, kendi zevkini insanlara anlatabilme çabasında oldum..
Tamamen sizi bilen evini, ofisini ve tüm yaşam mekanlarını size teslim etmiş insanlar zaten sonunda ortaya ne çıkacagını tahmin edebilirler, yoksa buna cesaret edemezler ..
Mimarlık, içmimarlık cesaret isteyen bir iştir. Göz önünde, eleştiriye açık, sağlam birikim gerektiren bir iştir..
Siz bir duvarı boyayacak olan arkadaşınıza fikir verirken bile endişe duyabilecekken, iç mimar yada mimar, sizin yaşamınızı süzgeçten geçirip, size yuvanızı, işyerinizi, tatil mekanlarınızı sunar.
Bu zevkli sunumda ihtiyaca göre; ekonomik, huzurlu, dinamik, elegan mekanlar deryasından çok profesyonel bir tercihle size uygun olanı belirler..
Bir iç mimardan destek alacak olsanız bile önce kendinizi tanımanız, iş başlamadan kendinizi çok iyi anlatmanız gerekecektir.. O zaman en doğru sonucu elde etmeniz için engeliniz kalmayacaktır. Kendinizi, zevklerinizi, bu anlamdaki yolculuğunuzu keşfederken size bu yolda biraz ışık tutmak ve kendini bulma oyununu birlikte oynamak isteğiyle yola çıktım..
Bu keşfi yaparken yanınızda bulunmak benim için çok heyecanlı…
Her fotoğrafın arkasında bir hikaye var aslında..
Kişilere özel mekanlar oluştururken, edinilen özel bilgilerin, fotoğrafa yansımasıdır, iç mimarlık..
Geleneksel olarak bilinen bilgilerin yanı sıra,size verilen özel bilgilerle dolu
kutudan çıkan hikayedir, harmanladığınız..
Ve birileriyle paylaşırken, hikayeyi de anlatmak istersiniz..
Ama, bilinen gerçek ,sunduğunuz gerçeğin aynasıdır..
Sizin tarzınızı yansıtan kütüphaneyi seçerken ; aslında kendinizi anlatırsınız, kendinizin bir parçasını..
Seçtiğiniz objenin rengi, bulunduğu yer, aldığı ışık, her şey sizin tanımınızdır..
Şimdi bu günden sonra yaşadığınız mekanların, aslında sizi anlattığını hatırlayarak, biraz kendiniz için zaman ayırıp sizi mutlu edecek mekanları oluşturalım..
Böylece kendinizi anlatan ortamı oluşturdukça ait olma hissiyatınız güçlenecek ve kendinizi daha güvende hissedeceksiniz..
İçinizde varolan az veya çok fark etmez mekan bilinci ve size ait olan tasarım yeteneğinizi ortaya çıkarmak için biraz kendinizi tanımaya vakit ayırmalısınız..
Bu keşif sizi çok farklı yerlere taşıyacak, bunu sabırla ve bilinçle yapmanızı tavsiye ederim..
Sonrası ard arda içinizden çıkıp karşınızda yerini alacaktır..
Sonuç sizi mutlaka memnun edecektir..